ŞİİR DİNLENTİSİ VE MÜZİK ETKİNLİĞİ DÜZENLENDİ.
Okulumuz Edebiyat Öğretmeni Yaşar Yadigar önderliğinde, öğrencilerimizin katılımıyla şiir, müzik ve tiyatro etkinliği gerçekleştirildi. Etkinliğe Müzik öğretmenimiz Dilşat Evmez şarkılarıyla, Rehberlik Öğretmenimiz Kadir Uca ise neyi ile değerli katkılarda bulundular.
Etkinlik kapsamında şiirler okundu, şiirlere şarkılarla eşlik edildi. Geçmişteki anadolu kadınını anlatan kısa bir tiyatro gösterisi yapıldı. Etkinlik sonunda Edebiyat Öğretmenimiz Yaşar Yadigar'ın kendi yazdığı "Bir Destandır Anadolu'm" adlı şiir öğrencilerimiz tarafından okundu.
BİR DESTANDIR ANADOLU’M
YAŞAR YADİGAR
“İndim seyran eyledim Frengistanı
İlleri var bizim ile benzemez
Levin tutmuş goncaları açılmış
Gülleri var bizim güle benzemez”
Karacaoğlan sesi yükselirken Çukurovadan
İnce Memet iner Anavarza’dan.
Köroğlu’nun gürzü gümbürdüyor meydanlarda
Ok atılan kaleler yıkılır dağlarda.
Küheylan’ın kükreyişi can yakar
Kan akar kılıcının ucundan Alparslan’ın.
Kara damlalar besler toprağı.
Nice fidanlar biter,
Nice gidenler gider;
Ardından…
Anadolu burada bekler bin yıldır
Sarıkamış’ın soğuğunda yandık
Yanarken donduk, donarken uykulara kandık.
Van Gölü’nden kalkan turnalar,
Selam götürün Karadeniz’in yaylalarına
Kırağı vurmuş ayvalarına,
Köpük fışkıran ayranlarına.
Selam götürün Tokat’ın yaşmağına
Bir gurbet bizi de vurdu besbelli.
Sizi vuran cinsinden bir gurbet.
Ankara’nın taşına baktım,
Gözlerimin yaşına baktım.
İzmir’in dağlarında açan çiçeğe
Gönülden süzülen bir türkü yaktım.
Kahraman askerim rüzgardan ileri koşmakta
Önünde Kemal Paşa, elinde kılıcı;
Önünde düşman kaçmakta.
Askerim ateş saçmakta.
Deftere yazılanlar tarihe de yazıldı
İsimleri altın harflerle kazıldı.
Hangi çobanın türküsünü bekler.
Bir kaval sesi, bir yanık ezgi
Hangi sürünün peşinden,
Hangi çeşmenin başından tınılar.
Ferhat’ın deldiği dağlar,
Eteklerinde bir Şirin ağlar
Kıyısında Yeşilırmak çağlar
Ötesinde mor sümbüllü bağlar.
Amasya, sen şehzadeler şehrisin.
Gam kasavetten berîsin
Huzur verensin.
Yakışır şanına Amasya.
Tokat’ın bakırı kırmızı
Ah o Almus’tan gelen kızı
Hangi yiğit almış ola?
Bağrındaki yanık sızı
Hangi kızı sarmış ola?
Niksar’ın fidanları büyüdü,
Çocuk oldu; onbeşinde…
Şehit oldu gencecik yaşında
“Kahraman” yazıyor mezarında taşında
Yavaş akan Kelkit,
Acelesi yok besbelli.
Neden koştursun ki?
Bu topraklar onun yeri bin yıldır
Bu yapraklar onun teri…
Serin Karadeniz yaylalarından gelip
Hiç dönmeyecek yolcu gibi geri.
Ah İstanbul, sen bir han mısın
Varan yiğitleri de yutan mısın
Hangi taşın altın, hangi kaşın altın?
Derdi derde katan mısın
Gerdanına benler konduran
Yüce mevlamdan armağan mısın
Sivas ellerinde tutuşan sazım
Koraran tellerim ötüşür mü ateşten
Kararan diller konuşur mu
Cana kıyan canlar yanaşır mı cana
Yanan gözler bakışır mı bir daha
Pir Sultan’ı besleyen kara toprak
Veysel’in başına düşen sarı yaprak
Can mı verir bir daha canana
Uludağ’ın eteğinden sarkan güneş
Ulu Cami’nin penceresinden sızıyor.
Orhan Gazi’den bahsediyor mihraba
Bir devleti müjdeliyor.
Uludağ gelinlik kız.
Bembeyaz tüller içinde, yalnız;
Uçsuz bucaksız yeşil ovaya
Heybetle bakıyor.
Bir destandır Anadolu’m,
Doğusundan batısına,
Baharından yazına, telli dilli sazına
Çeşmelerden su dolduran kızına
Bir türküdür benim memleketim.
Bir öyküdür bin yıllık.
Şanlı destanlara layık.
09 ekim 2024
Adres:
GOP Mahallesi Mehmet Akif ERSOY cad. No 156 Niksar / İlçe merkezine uzaklık Merkezde , İl merkezine uzaklık54 km
Telefon
0356 527 21 70